Tango Dansı Nedir?
"Hiçbir söz olmadan kendi kendini ve karşısındakini anlayabilme, tanıyabilme sanatıdır Tango. Tanım ve tarifi tam olarak mümkün olamayıp aslında içimizde bilinen, kişiye göre şekillenen ve değişim gösteren bir danstır."
Tango Dansı Nedir?
Tango Dansı, 200 yıllık bir müzik birikiminin üzerine kurulmuş, pek çok kültürün etkileşiminden doğmuş; gelişmeye ve evrilmeye devam eden bir danstır. Tango dansı bir hareketler bütünü olmanın ötesinde; dans figürleri ve hareketleri ile dans ettiğimiz partnerimizle kurduğumuz iletişimdir. Tango dansı daha önce hiç görmediğiniz ve belki aynı dili bile konuşmadığınız bir insanla uyum içinde dans etmenize imkan sağlar. Ülkeden ülkeye veya bölgeden bölgeye değişen dans tarzları ve eğitim modelleri yoktur. Bu özelliği tango dansının hareket ve figürler sisteminden ziyade iletişim ve uyuma dayanmasından; belli ezberlenmiş hareket kombinasyonları yerine yaratıcılığı tetikleyecek şekilde; tüm hareketlerin doğallıkla birbirine bağlanabilmesinden ve herhangi bir adım sistemi olmamasından kaynaklanır. Diğer pek çok eşli dansın aksine tango ezberlenmesi gereken ve dansın zenginliğini kısıtlayan bir adım sistemine sahip değildir. Tango adımlarınızı ve figürlerinizi partnerinizle olan iletişimle ve müzikle olan uyumunuzla doğaçlama bir şekilde şekillendirirsiniz.
Neden Tango Dansı?
Tango dansı tamamen sosyal bir danstır, çok zengin figür çeşitliliği ve kombinasyonları ile çok güçlü bir sahne dansı olsa da; dünya genelinde hemen her hafta bir büyük tango festivali veya maratonunun olması; büyük şehirlerde her gece dans etme imkanı sunması ile sevenleri için her zaman bir hobinin ötesine geçmiş ve yaşam tarzı haline gelmiştir. İstanbul’da haftanın her günü dans edebileceğiniz birden çok tango gecesi vardır. Tango dansı dünya genelinde beş yüz bin dolaylarında aktif dansçıya ve Türkiye’de yirmi beş binden fazla aktif dansçıya sahiptir. Özellikle eğitimli ve kültürlü insanlardan oluşan geniş bir camia olması benzersiz bir sosyal çevreye adım atma imkanı sunar. İstanbul’da haftanın her günü birden fazla tango gecesi düzenlenmektedir. Bu gecelere katılarak başladığınız tango kursu dışındaki insanlarla da tanışma fırsatı bulabilir, dans edebilir ve yeni dostluklar kurabilirsiniz.
Tango Dansının Kültürel Gelişimi
Tango Dansı deyince popüler kültürün bize çağrıştırdığı; ağzına gül almış fötr şapkalı bir adam ve kıpkırmızı elbisesi ve kapkara saçlarıyla esmer bir kadının bol pozlu dansıdır ve sonra insanlar tango dansıı tanımlarken aşkın ve tutkunun dansı olduğunu söylerler. Bu imgelem ve tanımlama tango dansını kalıplara hapseder. Bu durum bir kova suyu denizden doldurup; su dolu kovaya deniz budur demeye benzer. Tango dansı tanımlamalarının ötesinde bir yaşam tarzı ve bir kültürdür. On yıllar boyunca değişmiş, gelişmiş ve bugünkü halini almıştır.
Günümüzde Dünya’ en popüler eşli danslarından biri haline gelmiş olan tango dansı 1880’lerde River Plate’de doğmuştur. Arjantin ve Uruguay arasında yer alan bölgedeki liman şehir ve kasabalarının yoksul kesimlerinde vücut bulmuştur. 1880’lerde Arjantin ve Uruguay’ın yoksul halkını eski köleler, yerliler ve Avrupalı göçmenler oluşturmaktaydı; dolayısıyla zengin etnik çeşitlilik ile tango dansı aslında göçmenlerin ve kölelerin ülkelerinden getirdikleri yerel dansların bir harmanıydı. Alman göçmenlerin Valsi, Polonyalıların Mazurkası, Çeklerin Polkası ve Schottisse danslarının, Afrikalıların Candombesinin, Kübalıların Habanerasının ve Arjantinlilerin Milongasının birbiriyle olan etkileşiminden ve yarattıkları sinerjiden doğmuştur. Randevu evlerinin ve liman barlarının tuttukları müzik grupları ile yaygınlaşmaya başlamış ve dünyaya yayılmıştır.
Tarihinde büyük inişler ve çıkışlar olan, darbelerle yasaklanan; bazı dönemlerde diğer müzik türleri ve danslarla rekabette geri düşen tango dansı; bir kültürel miras ve içerdiği sanatsal zenginlik ile 2000’li yılların başında Tango Nuevo akımı ile popüleritesini tekrar arttırmaya başlamıştır. Elektronik müziğin tango müziğine dahil olması ile elektro tango grupları ortaya çıkmış ve geniş kitlelerce müziğinin benimsenmesinde önemli payı olmuştur. Müzikte başlayan değişim dansa da yansımıştır ve tangonun daha abartılı figürleri daha fazla kullanılır olmuştur. Dünyada özellikle pek çok bale kökenli dansçının tango dansına kayması da bu dönemin parlaklığını arttırmış; çizgisel hareketler yerini abartılı dönüşsel hareketlere bırakmıştır ancak bu değişim aynı zamanda tango dansını yapmayı zorlaştırmış, geleneğinden uzaklaştırmış; kapalı tutuş yerine açık tutuş daha fazla tercih edilir olmuştur. 2010’lu yılların başında ise ileri gelen tango dansçıları tangonun kültürünü öne çıkararak, Tango Salon akımının yaygınlaşmasına vesile olmuş ve böylece tangodaki dairesel hareketler azalmış; müzikalitenin ve akışkanlığın ön plana çıktığı bir dans tarzı benimsenmiştir. İletişim, postür ve akışkanlık gibi kavramlar ön plana çıkmıştır ve tango sahnelerden tekrar dans pistlerine dönmüştür.
Tango geceleri yani milongalar, tango festivalleri ve tango maratonları ile Dünya’da ve Türkiye’de tango dansı dünya genelinde beş yüz bin dolaylarında aktif dansçıya ve Türkiye’de yirmi beş binden fazla aktif dansçıya sahiptir. Özellikle eğitimli ve kültürlü insanlardan oluşan geniş bir camia olması benzersiz bir sosyal çevreye adım atma imkanı sunar. İstanbul’da haftanın her günü birden fazla tango gecesi düzenlenmektedir. Bu gecelere katılarak başladığınız tango kursu dışındaki insanlarla da tanışma fırsatı bulabilir, dans edebilir ve yeni dostluklar kurabilirsiniz.
Tango Yapmak İçin Sebepler
Tango Yapmak İçin Sebepler
Neden Tango? (Bir Tangosever, yazar, düşünür Artem Maloratsky )
Bir çok Tango bağımlısı kendine bu soruyu sormaz, severler ve ne için sevdiklerini bilirler... 13 yıldır beni Tango'nun içinde tutan bir dürtüm var ve bu hiç azalmadı. Fakat bu tarz akıl dışı duygular yanında aynı zamanda bu dansı bu kadar çok çekici hale getiren temel nitelikleri anlamaya çalışıyorum. Deneyimlerime göre, Tango aşağıdaki 3 şekilde de pozitif bir güce sahiptir
-keyifli bir dinlenme ve konforlu bir sosyal ortam olarak
-bir terapi etkinliği olarak
-kültürel açıdan çok önemli bir sanat formu, insanin bilinçli evriminin bir aracı olarak.
Bu maddeleri teker teker acarsak.:)
En basit anlatımıyla Tango, diğer herhangi bir sosyal dans gibi yeme-içme etrafında oluşan boş zamanlar için mükemmel bir alternatiftir. Ben şahsen sosyal olarak pek de rahat olmayan bir insanım, restoranlar, barlar ve kokteyl partilerde uzun saatler geçirmekten hiç hoşlanmazdım. Tango ortamı bana başkalarıyla beraber biraraya gelmek için çok daha doğal bir ortam hissi verdi. Benim için saatlerce birisiyle dans etmek onunla 5dk konuşmaktan daha kolaydı. Konuşma daha kolay gelse dahi, Tango için sağlanan tükenmez konular içeren çok anlamlı bir konuşma olurdu. Benim için insanlarla buluşmak dansın olduğu ortamlarda daha doğal oluyor-dans aralarındakı sık sık küçük konuşmalar saatler süren dans ile çok daha ikna edici ve daha kaçınılmaz hale geliyor. Rusya'da doğup büyümeme rağmen, daha bilinçli olarak kültürel önemini farketmeden önce kendimi Milongaya (Tango gecesi-ortam) ait hissettim. Herhangi bir işyeri veya okul tanıdıklarına oranla aynı tarz müziği ve dansı sevenlerin bir araya gelmesi bana daha mantıklı geldi. Tangonun bir diğer benzersiz özelliği karşı cinsle duygusal ama cinsel olmayan bir etkileşim olmasıdır. Bir kişiye diğer bir kişinin psiko-fiziksel bir varlığını içgüdüsel olarak deneyimleme imkanı verir. İnsanların kendilerini cinsel ilişki içine girmeden bir erkek veya kadın olarak ifade etmelerinin en muhteşem yoludur.
Tango dans etmek için bir diğer sebep ise bu dansın gerçekten bir çok seviyede terapi ve tedavi edici özelliği olmasıdır. Herşeyden önce güvenli ve her yaşta kolaylıkla yapılabilen hafif bir bedensel bir aktivitedir. Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenizi sağlar ve diğer bir çok egzersizden çok daha keyiflidir. Tango başka bir insanla fiziksel temas sağladığı için otomatik olarak terapi edicidir. Modern kültürlerde her geçen gün daha faza insan kendini izole edilmiş ve fiziksel temastan uzak hissediyor, özelliklede yalnız yaşayanlar. Başka bir insan tarafından kucaklanmak, sarılmak dans sırasında dahi olsa bir insanin modunda büyük fark yaratıyor. Fakat Tangonun daha büyük terapi gücü ilişkilerimizi (özelliklede karşı cinsle) metaforlaştırmasında yatıyor. Tango 3 dakikalık kısa bir aşk ilişkisi olarak da tanımlanmıştır. Çünkü Tango tutuşu çok yakındır ve dans tamamen doğaçlama şekilde işler bu da kişinin karakter ve ilişki kalıplarını ifade eder. Bunları dışardan gözlemlemek hiç de kolay değildir, dans eden kişi ancak rahatlıkla bunu görebilir. Tango aslında ilişki için bir ön modeldir. İlişkiyi daha önceden güvenli bir şekkilde deneyimleme olanağı verir. Başarısız olmak asla gerçek hayatta bir ilişkide başarızı olmak kadar korkunç değildir. Tangonun bir diğer terapi edici özelliği ise kaçınılmaz yaratıcı bir eylem olmasıdır her defasında başka bir şekilde dans eder başka bir şekilde yorumlarsınız. Aynı şarkıyı bile her dans ettiğinizde farklı dans edersiniz. Bu nedenle insanın yaratıcı potansiyelini geliştirir daha fazla sezgi ve içgüdü ile temas halinde olmasını sağlar. Günümüz dünyasında insanlar bu şekilde yaratıcı bir hobi için yeterli alan bulamıyorlar. Bilinen bir gerçek ise 'Bir insanın kendini özgürce ifade edebilmesi o kişinin refahında büyük bir fark yaratır.'
Bence Tango yapmak için en büyük neden (ki bunu bilinçli evrim bölümünde tartışmak gerekir) evrimsel sanat formu olarak icra edilebilir olmasıdır. Tango; İnsan olmanın genel gelişimi için kullanılan bir araç seviyesinde duyularımız, motor becerilerimiz, içgüdülerimiz ve hislerimizin (bütün psiko-fiziksel) bir bileşenidir.
Tango bize genel ile ilişkide olmanın en derin ilkelerini öğreten yaratıcı bir etkileşimdir. Bu şekilde bakıldığında, en iyi uzakdoğu dövüş sanatları gibi Tango da bireysel zihin, vücut ve ruhun pozitif dönüşümü için bir araç olarak kullanılabilir. Bu amaç ile uygulandığında, tango bir bütün olarak bireylerin kültür ve refahını geliştirmek için önemli çok az rastlanabilen sanat formu haline gelir. Ancak Tangonun bu potansiyelinden yararlanmak için doğru bir yaklaşım gereklidir. Bu bende, danstaki ilerlemenin anahtarının temel yetenekler olan durmak, yürümek ve düşünceyi kontrol etmek olduğunu farkettiğim anda başladı. Bundan sonra bu sanat formunun nasıl çalışıldığı durumda kişisel gelişimle direk bağlantılı olabileceğini anlamaya çalıştım. Bu da benim görüşüme göre sanatsal bir çalışmayı arındırmak anlamına gelir. Sonuçta hem dansımdaki hemde genel refahımdaki en büyük iyileşme ve gelişmeyi hissetmem benim bu yazıları yazmamdaki en büyük motivasyondur.
Kaynak: Artem Maloratsky www.tangoprinciples.org